DEDİKODULU GÜNLER BİTTİ!
2007 (Türkiye'de 2008) yılından beri her hafta merak ve ilgiyle izlediğimiz aynı adlı kitaptan uyarlanan Gossip Girl bu hafta muhteşem bir finalle sona erdi. Gossip Girl, New York'un Yukarı Doğu Yakası'nda yaşayan üst kesim gençlerin hayatlarını ve aşklarını konu ediyor. Bizi bu kadar ekrana kitlemesinin en önemli nedenleri özenle seçip bulduklarına inandığımız yakışıklı ve güzellerle dolu oyuncu kadrosu, o dönemin en güzel moda ikonlarıyla dolu yepyeni bölümler, New York manzarası ve aslında 6 sezondur kafamızın içinde dönüp duran "Gossip Girl" kim sorusu. Hikaye Constance Billard Lisesinin kraliçesi Blair Waldorf (Queen B) ve onun en yakın arkadaşı "it girl", "altın kız" Serena van der Woodsen etrafında şekilleniyor tabi bir de herkesin hayatlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve bunları mesaj halinde bütün Yukarı Doğu Yakasına yollayan Gossip Girl'ü ve blogunu unutmamak gerek.
Kısaca hikaye ve karakterlere göz atarsak:
Blair Waldorf, Yukarı Doğu Yakası'nın taçsız kraliçesi, lisesindeki kızların diktatörü, son sezonda gördüğümüz annesi ile birlikte çalışan muhteşem bir tasarımcı. B for Waldorf adlı özel koleksiyonu bütün New York'ta gözde oldu. Zekası ve prensipleri sonucu hayatta hep güçlü duran Blair'i asıl Blair yapan konuya gelecek olursak, hayat aşkı ve final bölümünde eşi olan Chuck'tan bahsetmeliyiz.
Chuck Bass, oldukça zengin bir aileden gelen ilk sezonlarda burnu havada ve hovarda kişiliği göz önünde bulunan biriydi taki Blair'le gerçek aşkı yakalayana kadar. 6 sezon boyunca Chuck'ın kötü adamdan iyi adama hatta muhteşeme dönüşmesini izledik. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır sözü işte tam Chuck ve Blair durumu için geçerli. Özellikle 5. ve 6. sezonda Blair-Chuck aşkına biz aşık olduk ve evlilikleriyle biz duygulandık.
Serena Van der Woodsen, Altın Kız, Yukarı Doğu Yakasının en popüler kızı. Serena her zaman güzelliğiyle erkekleri büyülemektedir. Serena'nın yalnızlıktan her zaman kaçması onu hep farklı erkeklerin kollarına atmasına neden olur. Yalnızlıktan kaçmasının sebebi kendisi gibi güzel olan annesinin (Lily) 5 farklı evlilik yapması olabilir. ( İlk üç eşinin sırasını hatırlamasak da ilk üçünden biri Serena ve Eric'in babası William daha sonra sırasıyla Chuck'ın babası Bart, Dan'in babası ve Lily'in ilk aşkı Rufus, tekrardan Bart ve final bölümünde gördüğümüz kadarıyla tekrardan William.) Serena her zaman istediğini elde etmiş biri olarak gösterilir bize, belki de tek elinde olmayan konu Dan'e olan saf aşkı ve onla olan ilişkisi olabilir. Dan'i defalarca kaybeder, tekrar barışır ve son bölümde Dan ile istediğini elde eder: evliliği.
Dan Humphrey, ilk olarak dizide lisenin ezik ve fakir çocuğu olarak gösterilir. Hayatı Serena ile ilişkiye başlamasıyla tümden değişir. Bazen aklı karışıp başka kişilere yönelse de hatta hep eleştirdiği Blair'e bile, Serena'ya her zaman aşık olduğuna inanıyoruz. Dan'in 1. sezondan itibaren yazar kimliği üzerinde durulur hatta 5. sezonda Yukarı Doğu Yakası'nı anlatan bir kitap yazar ve ünlü olur. Sonuçta istediği hayata kavuşur, Serena ve arkadaşlarının dünyasına girer. Aslında çooook daha önceki yıllarda Dan yazar kimliğiyle bütün Manhattan tarafından okunuyordu ama biz bunu final bölümünde öğrendik. Final bölümünün şoku buydu, Gossip Girl bir kız tarafından kurulmuş bir site değilmiş Lonely Boy Dan, Gossip Girl'ün ta kendisiymiş. (Burada son sezonu açıkladığımız için özür dileriz ama daha fazla içimizde tutamayacaktık!)
Son olarakta bu muhteşem arkadaş grubunun belki de en saf ve temiz çocuğu olan Nate Archibald'dan bahsedebiliriz. Nate politikacı bir aileden gelen varlıklı ve yakışıklı bir çocuktur. Dizinin finalinde istediğine sahip olur, online gazete Spectator için verdiği tüm emekler karşılığını gösterir ve çok başarılı bir gazeteci olur hatta belediye seçimlerine aday olduğundan bahsedilir.
Yıllardır biraz heyecan duyarak ve özenerek izlediğimiz sıradışı hayatlarla dolu Gossip Girl her kızın hayatından biraz izler taşırdı. Kimimiz muhteşem kıyafet ve takılardan etkilenirdik, kimimiz yaşamlarından bir parçayı kendimizinkiyle eşleştirirdik ama onlar gibi biz de zamanla büyüdük ve bol dedikoduyla geçen o günlerimiz son buldu...
Tüm bunlara ek olarak Gossip Girl'ü yaratanların ağzından finali ve tüm serüveni izlemek isterseniz mutlaka bu link'e tıklayın. Neden Gossip Girl izlenmeli sorusunun cevabını bulacaksınız !!!!
GERÇEK HAYATTAKİ DEDİKODULAR !
Dizide Serena karakterini oynayan 25 yaşındaki Blake Lively'i örnek verecek olursak, dizide de sevgilisi/kocası Dan'i canlandıran Penn Badgley ile bir ilişki yaşadıktan sonra önce Leanardo di Caprio sonrasında Ryan Gosling derken bu yaz diğer Ryan ile yani Ryan Reynolds ile evlendi. (Ne yazık ki) Evet gerçekten bu saydığımız isimlerle tek tek anıldı ve görüntülendi.
Penn Badgley ve dizide Blair karakterinin canlandıran Leighton Meester'ın değişik olan yönü ise oyunculuk dışında ikisi de pop single albümü çıkarmış olmaları. (Müzik kariyerinde iyi olup olmadıkları tartışılabilir tabi. Ama Leighton'ın Cobra Starshiple yaptığı Good Girls Gone Bad Billbord'un listesinde ilk 10'a girmiştir.) Bu ikiliye ek olarak Chuck Bass'i canlandıran Ed Westwick ise "Filthy Youth" isimli rock grubunun solistidir.
İngiliz Ed Westwick ile ilgili ilginç olan durum Gossip Girl'de bir Amerikalıyı canlandırdığı için Amerikan aksanıyla konuşmak zorunda kalmasıdır. İngiliz aksanını bir kenara bırakmak amacıyla diksiyon dersi aldığı söylenmiştir. Hatta ilk sezonda Chuck'ı incelerseniz konuşurken zorlandığını fark edebilirsiniz. Aynı zamanda Chuck'ın yavaş konuşması da buradan gelir.
Şunu da söylemek gerek ki Gossip Girl'de karakterlerin aşk hayatında yaşanan trafik gerçek hayatta da mevcut hem de o karakterleri canlandıranlar arasında bunlara ilk örnek yukarıda da söylediğimiz gibi Blake Lively ve Penn Badgley ama onlar tek örnek değiller... Ed Westwickle dizide Vanessa karakterini canladıran Jessica Szohr 2008 ve 2010 yılları arasında birlikteydi. Aynı zamanda Leighton Meestersa dizide aralarda kendini gösteren (toplamda 11 bölüm) Carter Baizen'ı oynayan Sebastian Stanle birlikteydi ancak bu çiftinde ilişkisi ayrılıkla sonuçlandı.
Dizideki masum Nate'ten yani Chace Crawford'tan bahsetmek gerekirse kendisinin dizideki kadar masum olmadığını ve geçen yıl aracında uyuşturucu bulundurmak yüzünden polisle başının derde girdiğini söyleyelim.
GOSSİP GİRL'DEN KİMLER GEÇTİ ?
Olivia Burke rolüyle Hilary Duff. Kendisi Dan'in ünlü sevgilisini oynamış ve Vanessa-Dan-Olivia sahneleriyle ! gündeme oturmuştu.
Clemence Poesy, Chloé'nin parfüm yüzü ve defilelerde ön sıraların vazgeçilmezi Gossip Girl'de Chuck'ın Paris dönemlerinde onun yanında olan ve aşk yaşadığı genç kızı canlandırdı.
Diana Payne karakteriyle Elizabeth Hurley birkaç bölüm de olsa hepimiz onu Chuck'ın annesi sandık. Üstelik Nate'le yakın bir ilişkideyken!
Diane Von Fürstenberg tabi ki de yüksek sosyete partilerde kendini oynadı 2 bölümcük de olsa Gossip Girl'e olan katkısından bahsedelim istedik.
Lady Gaga'nın da bir bölümde performans sergilediğini söyleyelim.
Blair, Monaco prensi Louis ile evlenirken gelinliğini bizzat Vera Wang ile seçti. Böylece gelinlik konusunda uzman tasarımcı Wang diziye bir kaç dakikalık da olsa dahil oldu.
Gossip Girl'ün final bölümündeyse 6 sezondur "Gossip Girl"ü seslendiren Kristen Bell'i de görüyoruz tabi ki Gossip Girl olarak değil kendisi olarak oynamıştır. (Bence çok tatlı bir fikir olmuş onu da bir kaç dakikalığına diziye katmaları.). Ona ek olarak da dizide Blair için seçmelere katılma heyecanı yaşayan Rachel Bilson'ı da görüyoruz.
0 yorum:
Post a Comment