In alexander skarsgard ana steele book cannes cartier chiristian grey emma stone emma watson fifty shades of grey film ian somerholder matt bomer paris

FİFTY SHADES OF GREY


GRİNİN ELLİ TONU


Grinin Elli Tonu, tüm dünyada uzun zamandır çok satanlar listesinde yerini koruyan, gençlerin ama bir o     kadar da yetişkinlerin elinden bırakamadıkları bir roman serisi. Kitap hem internette hem de sosyal medyada en çok konuşulan romanlardan biri oldu. Peki bu kitabı diğer serilerden ayıran ve serinin her kitabının en çok satan 10 roman arasında bulunmasının nedeni nedir? Buna cevabımız kesinlikle alışık olmadığımız bir aşk hikayesi olması. Kitap özellikle cinsellik dolu betimlemeleriyle çok konuşuldu ama bizce bu seriyi 1-2 hafta içerisinde bitirmemizin nedeni asıl kahramanımız romantik, yakışıklı, zeki ve şehvetli ama bir o kadarda zorlu bir geçmişe sahip, kontrol manyağı ve hafif psikopat olan Christian Grey. İlk kitaptan itibaren Grey'in masum ve deneyimsiz ama bir o kadar da güçlü Ana'ya aşkını okuduk ve resmen o aşkı biz de yaşadık. Bizce kitabı basit bir erotik roman olarak okumak çok sığ bir düşünce kitabı okurken erotik kısımlar sadece Grey'i tanımamızı sağlayan birer araç. Kitabın sürükleyiciliği karşısında biz o değişik cinsel bakış açısına sahip Grey'e aşık oluyoruz aynı Ana'nın tutkulu aşkı gibi. Hem kitap hakkında her şeyi yazmak, paylaşmak istiyoruz ama bir yandan da yeni okurlara ipucu vermek istemiyoruz o yüzden sözü uzatmadan kitabın çekilecek filmiyle ilgili konuşmaya başlayalım.





      Seriyi okuyan herkes büyük bir heyecanla film hakkında detayların belirlenmesini beklemekte, filmin ne zaman vizyona gireceği heyecanından bahsetmiyoruz bile... Tabi ki film hakkında en çok merak edilen şey Ana ve Christian'ı kimlerin oynayacağı. O kadar fazla isim o kadar çok aday var ki hepsinden biraz biraz bahsedelim istedik ama özellikle üzerinde durulan ve fanlar tarafından istenen adaylara göz atacağız. Öncelikle Christian Grey rolünün adaylarından başlayalım bu isimler True Blood'ın yıldızı Alexander Skarsgard, Hollywood'un en gözde ismi olan Ryan Gosling (malesef kendisi delici gri gözlere sahip değil), son zamanlarda Superman'ın yeni film uyarlamasında rol alan Henry Cavill bu isimlere ek olarak X-Men ile adından söz ettirmis olan Micheal Fassbender ve Captain America olan Chris Evans'ta listede. Ama bunların dışında bu rol için ciddi ciddi düşünülen iki isim var bunlardan biri Vampire Diaries'in Damon'ı İan Somerhalder diğeri ise White Collar'da rol alan Matt Bomer (ikisi de kesinlikle Christian Grey özelliklerine sahip tabi burada biz biraz farklı düşünmekteyiz birimiz Ian'ı tutarken diğerimiz tamamen Matt Bomer'dan yana). Tam anlamıyla bir açıklama olmasa özellikle kitabın okurları tarafından bu iki isim özellikle desteklenmekte buna ek olarak Alexander Skarsgard'ın bu rolü istediğini bir röportajında açıkladığını da söyleyelim. Aynı  zamanda ilk başlarda Matt Bomer direkt olarak bu rolü kapan kişi olarak görüldü ancak filmin yapımcısının Matt Bomer'ın gay olmasının filmin inandırıcılığını kısıtlayabileceğini söylemesi kafaları karıştırdı. (Umarım sevgili yapımcı bu fikirden vazgeçer.)
   
           


                           

                         



  Ana rolü için kapışan bayanlara gelirsek Harry Potter ile anılan Emma Watson, son dönemlerin gözde isimleri Mila Kunis ve Emma Stone. Bu isimlere ek olarak Emma Roberts, Game of Thrones'da rol alan Emilia Clarke'ın ve Alexis
Blendel'in (ki bu isim okurlar tarafından fazlasıyla desteklenmekte) da ismi geçmekte. Bu seçimdeyse her ikimizde Mila Kunis'i desteklemekteyiz.

  Diğer karakterlerle ilgili dedikodulara gelirsek Ana'nın azılı düşmanı Mrs.Robinson'ı oynaması muhtemel üç isim var. Bunlar Sex And the City'de harikalar yaratan Kim Cattrall, Uma Thurman ve Michelle Pfeiffer.
  Tüm bunlara ek olarak filmin yönetmenliği içinse Angelina Jolie'nin isminin geçtiğini söyleyelim.




PEKİ BİZ MR.GREY'İ NEDEN BU KADAR SEVİYORUZ ?

1. Kimsenin sahip olamayacağı delici bakışlara sahip gri gözlere ve kaslı sportif bir vücuda sahip bir yakışıklı olması.
2. Bütün Seattle'ı tepeden gören müze sayılabilecek bir evi, kendine özel jeti, yatı, planörü, teknesi, sayamayacağımız kadar Audisi (R8'lerden bahsetmek istemiyoruz bile) olan işinde çok başarılı bir CEO olması.
3. Dünyanın en özel balayı süprizlerinden birini Ana'ya yapması. Evet azıcık bahsedelim bu balayından Ana İngiliz Edebiyatı okuduğundan ve İngiltere'ye hayran olduğundan onu önce şirketinin özel jetiyle İngiltere'ye götürdü daha sonra birlikte Paris ve Güney Fransa turu yaptılar. Cannes,Nice ve Monte Carlo sahillerinde dünyanın en büyük yatında kaldılar.
4. Ana'nın Christianla birlikte geçirdiği ilk doğum gününde ona süpriz olarak bütün ailesi Christianla Ana'nın ilk gecelerini geçirdiği otelde toplandı. Doğum günü hediyesiyse aşağıda da resimlerini koyduğumuz Cartier'den bir şans bilekliği (birlikte yaptıkları her şeyle ilgili küçük motifler var bilekliğin etrafında) ve Ana'nın uzun zaman önce laf arasında istediği beyaz Audi R8'di.
5. Ana için duyduğu aşk ve onun için göze aldıklarından bahsetmiyoruz bile tabi ki Chirstian'ın bazı eksileri olduğunu biliyoruz. Ama onun Ana için vazgeçtikleri o kadar özeldi ki biz de buna karşı koyamadık. 







Related Articles

0 yorum:

Post a Comment