MERAKLA BEKLENEN PARİS MODA HAFTASI GELDİ ÇATTI !!
Bu yıl Şubat 26 ve Mart 6 arasında gerçekleştirilen yılın en prestijli moda haftası olan Paris Moda Haftasında en ünlü markalar gelecek yıl bizi nelerin beklediğini gösterdiler. Bizde bütün moda haftasını yansıtamasak da bizim favorilerimiz olan defileleri aynı zamanda bu defilelerin ön sırasında oturanları ve o hafta boyunca Paris sokaklarında olanları sizinle paylaşalım istedik. Bizim favorilerimiz demişken bunların hangi defileler olduğunu söyleyelim: Hermes, Stella McCartney, Lanvin, Céline, Balmain, Valentino, Louis Vuitton ve tabi ki Chanel ve Dior ( Dior ve Raf Simmons bu yıl gene muhteşemler)
Önce Dior'dan başlayalım. Defilenin içeriğine girmeden önce Dior'un tasarımcısı Raf Simons hakkında bir şeyler söylemek istedik. Galliano Dior'dan ayrıldıktan sonra Dior'un geleceği gerçekten bir merak konusuydu ama başa gelen isim Dior'u Galliano'nun çılgınlıklarından fazlasıyla uzağa ve o eski Dior şıklığının merkezine taşıdı. Bununla birlikte Dior'u gerçekten giyilebilir bir marka haline geri getirdi. Defileye geri dönecek olursak Bu yıl ki defileyle geçen yıl ki arasında bazı benzerlikler vardı. Burada defileden sadece 6 parça gösterebilsek de geçen seneyle bu yılın farkı bizce şuydu. Geçen sene fazlasıyla iki parça ve takım (ceket-pantalon) çalışan Dior bu yıl tamamen diz altı elbiselere dönmüş ve siyah beyaz ağırlığı bu yıl göze çarpan önemli detaylar.
Defileyi takip eden isimlere gelirsek sayısız blogger sayabiliriz ama aralarında en ünlüsü tabi ki de Chiara Ferragni diğer isimlerde New York'un it-girl'ü olarak anılan Olivia Palermo ve tabi ki Dior denilince akla ilk gelen isim olan Marillon Cotillard.
Chanel'e geçecek olursak Karl Lagerfeld'in yine döktürdüğünü söyleyebiliriz. Bu yıl Chanel'deki farklılıksa fazlasıyla genç olması ve en dikkat çeken özellikse mankenlerin kafalarındaki kürk şapkalar. Siyah ve beyazın gene ağırlıkta olduğu koleksyonda birkaç renkli detaya rastlamak mümkün bunlar da renkli tüvit paltolar ve lacivert ve mavi deriler. Bunlara ek olarak koleksyonun çoğunu mini elbise ve eteklerin oluşturduğunu da söyleyelim. Chanel'de baş köşedeyse bu yıl Paris'te neredeyse önemli her defilede görülen Jessica Chastain ve ona ek olarak model Natalia Vodianova vardı.
Balmaindeyse her yıl bir Balmain klasiği olan ceketlerin yerini bu yıl tek omuz sivri üstler ve metalik renkler almış. Tamamen 80'lerden fırlamış gibi bir görüntüsü olan bu koleksyonda mini elbiseler, mini hafif balon etekler olduğu kadar hafif şalvarımsı pantalonlara rastlamak da mümkündü. Neredeyse her parça da kemerle süslenmişti. Defilenin en öne çıkan parçasıysa siyah deri pantalon ve kalsik Balmain ceketinin bu sefer düz deri versiyonunu gördüğümüz parçalardı.
Céline bu yıl her yıl olduğu gibi geleneğini gene bozmamış ve yumuşak tonlar üzerinden bir koleksiyon sunmuş. Ama biz bu yıl Céline'in diz altında ki eteklerine bayıldık. Céline'in bu yıl ortaya çıkardığı yenilikse şu oldu: Paltolar bu yıl Céline'de belden bağlıydı. Tam olarak bir palto olmasa da kolları belden bağlanmış üstlere palto süsü verilmişti. Soft renklerin yanı sıra birkaç renkli detaya rastlamak da mümkündü defilede bu rebki detaylarsa daha çok paltolar üzerinde kullanılmıştı. Céline'de bu yıl öne çıkan diğer bir detay ise fazlasıyle ilgi odağı olan elde taşınan çantalardı.
Lanvin'de bu yıl konsept tam anlamıyla börtü böcekti. Hemen hemen her elbiseye bir böcek motifi koyan Albert Elbaz herkesi şaşırttı. Burada seçtiğimiz parçalarda fazla rastlamasak da (sadece Cara'nın giydiği model de omuzda bir böcek bulunmakta) bu yıl Elbaz'ın tamamen doğadan ilham aldığını söylemek yanlış olmaz. Elbiselerin ağırlıkta olduğu koleksyonda belli bir rengin ağırlığı yoktu ancak birkaç deri parça fazlasıyla göze çarptı.
Bu yıl Stella McCartney denince akla ilk gelecek şey kocaman mor palto olacak. Defilenin en göz çarpan parçası olan bu paltoyu tabi ki moda haftasının en göze çarpan modeli Karlie Kloss taşıdı. Koyu renklerin ağırlıkta olduğu koleksyonda kısa siyah elbiseler ve mor renk fazlasıyla ilgi çekti. Yaz koleksyonunda Marc Jacobs'ın Louis Vuitton'da başlattığı "kare" çılgınlığı Stella McCartney'nin paltolarını süsledi.
Valentino denince akla gelen kırmızı bu yıl da Maria Grazia Chiuri ve Pierre Paolo Piccioli için vazgeçilmezler arasında ki resimlerdeki uzun kırmızı elbise de bunun en güzel örneği. Yumuşak kesimlerin ve bol bol rengin olduğu koleksyon için izleyenlerin yorumuysa hafif hüzünlü olmuş. Defile saçı denince akla sen son gelecek olan yandan düz bir örgüyse gerçekten kıyafetlere ayrı bir hava katmış. Geçen yıl Valentino'da kullanılan dantele ise bu yıl pek rastlamadığımızı söyleyebiliriz.
Lüks denince akla ilk gelen marka olan Hermes, Jean Paul Gaultier'den sonra kendi çizgisinde ilerlemekte . Derinin gene ön planda olduğu koleksyondaysa koyu renkler hakim. Bizim için bu yılın favori paltolarıysa Hermes'ten. Genellikle iki parçalı görünümlerden oluşan koleksyonda siyah, gri ve haki ağırlıkta. Tasarımların neredeyse hepsi günlük kullanıma uygun ve inanılmaz şık bizce.
Ve son olarak geldik Louis Vuitton'a Marc Jacobs gerçekten yapacağını yapmış ve her şeyden önce inanılmaz bir podyum hazırlamış. Otel odalarının kapılarından çıkılan podyumda Marc Jacobs kendi değimiyle eski Fransız filmlerinden ilham almış. Koleksyona gelecek olursak hemen hemen her parçaya belden eklenen ince nir kemet bulunmakta ipek ve yaka ceketler ya da derin göğüs dekolteli üstler defileyi domine etmekte. Kürk çantalar (Louis Vuitton'un Speddy modeline uygulanmış) ve uçuşan tüy kol ve paça detayları da fazlasyla göz alıcı. Ancak defilenin en göz alıcı sahnesi geçen yıl da olduğu gibi bu yıl kapanışın Kate Moss'tan gelmesi. Mavi üzerine siyah çiçek detaylı ama vücudunu tamamen gösteren elbiseyle Kate Moss tabi ki de gene herkesin ilgi odağı oldu.
EN ÖNDE KİMLER OTURDU ?
JESSİCA CHASTAİN HER YERDE !!
PARİS SOKAKLARINDAN SEÇMELER ...
0 yorum:
Post a Comment